1 Ağustos 2013 Perşembe

01.08.2013



Yer: Ev - Saat: 23:30
  Torrent
Kimle: Tek Başımla

Fargo (1996)

 -  Crime/Drama/Thriller - USA/UK- IMDB Note: 8,2

Jerry Lundegaard's inept crime falls apart due to his and his henchmen's bungling and the persistent police work of the quite pregnant Marge Gunderson.
Uzun süredir izlememekten dolayı eksikliğini yaşadığım ama izlemedikçe izlemesi daha da zorlaşan filmlerden biri olduğunu düşündüğüm bu film yağ gibi akıp geçti.
Yine Akademi ödülleri sicilinden özet bilgi vermeden önce bu sefer şöyle bir açıklama yapayım: Oscar ne ki yaa? argümanını tamamen reddetmemekle birlikte Oscar'ın genelde işe yarar bir değerlendirme olduğunu düşünüyorum, özellikle ABD yapımı filmler için. 
Dünyada o kadar çok film çekiliyor ve bu filmerin içinde o kadar kaliteli yapımlar vardır ki muhakkak aklımız almaz. Aday adaylığı süzgeçlerinden geçerken bazı yapımlar haksızlığa uğruyordur mutlaka ama bu ödül kazanan filmlerin kazanmayı haketme/haketmeme bir yana yine de bazı yönlerden diğer binlerce filme kıyasla ön plana çıktığını gösterir.
Oscar ödülü gibi IMDB notu da kriter değildir argümanına da tabiki değildir diye cevap verebilirim. Notu 2.3 olan filmi izlemek isteyen kişiye kimse engel olamaz, her bir film her bir insanı farklı türlü yakalayıp bambaşka hisler hissettirebilir. Ama IMDB puanı ile Oscar (diğer bütün film festivallerinin ödülleri de benzer şekilde) alma olasılığı arasında doğrusal bir ilişki göz ardı edilemez. Kısaca, insanların genelinin sevmediği, çok kötü bulduğu filme bireysel olarak çıkıp "ben çok sevdim ya" diyenler mutlaka olacaktır ve olmalıdır da ama kimse kusura bakmasın bu filmelere "genel olarak kötü bir film" denir ya da denebilir.
İnsanoğlu zekası sayılabilir şeyleri sıralamayı sever, sayılamayan şeyleri de belli kriterlere göre sayılabilir hale getirdikten sonra sıralar. Bu sistemde mutlaka arada hakkı yenenler olacaktır ancak şu benzerliği de belirtmem lazım; ne yazık ki ÖSS de IMDB puanı gibi genel hatlarıyla geçerliliği olan bir sıralama sistemdir. 

Acı ama gerçek: ÖSS hiçbirşeyi ölçmüyor = IMDB benim için hiç birşey ifade etmiyor.

Oscar'dan bahsedecem diye kendimi kastıktan sonra Coen kardeşlerin favori kadın oyuncusu Frances McDormand'ın 4 kez aday olduğu ödüllerden tek kazandığı bu filmdeki rolüyle gelmiş. Aşırı mı iyiydi? O kadar değil ama iyiydi ancak bu  kadını her rolü oynayabilecek yetenekte görüyorum ve bu yeteneğiyle Christopher Waltz'a benzetiyorum ama asıl söylemek istediğim McDormand ile Waltz sima olarak da birbirlerine benziyorlar bence. Tabi biri Avusturya biri ABD doğumlu ve kısacık bir araştırmada hiçbir ortak nokta bulamadım McDormand'ın aktris, Waltz'ın aktör olarak algıladığım beynimdeki noktalar birbirine ne kadar yakınsa artık fiziksel olarak da benzetiyorum.
Filmin karlar içindeki dış mekan çekimleri bir kış sever olarak ve izlediğim tarih itibariyle ilaç gibi geldi. Başından beri patlak vereceği belli olan bir planın nasıl patlak verdiği hikaysini izliyoruz adım adım. William H. Macy 90'larda adeta üzerine yapışmış(ancak Shameless ile atabildi zaten) ezik, looser karakterlerinden birinde yine. Steve Buscemi ile Peter Stormare 2 tane koyun güdemeyecek konsantrasyon eksiklikleriyle skandallara davet çıkarıyorlar. İşte aslında filmin güzelliği; oturmuş karakterlerle, az çok ne olacağını tahmin ederek hem de hiç yanılmadan sonuna kadar izletiyor kendisini ve karakterlerin önünde sonunda başlarına gelecek olayları. Tabi bunda yaklaşık 90 dk. gibi kısa bir film olmasının da payı var sanki.

  • İndirip izlemeye değer mi? - Kesinlikle zaten sinemaseverin izlemesi gerekli filmlerden.
  • Beklentileri karşıladı mı? - Yaani
  • Ne öğrendin? - Kötü planlar, yeteneksiz kişilerle buluşmamalı.
  • Bundan sonrası? - Burn After ReadingRaising Arizona


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder